İnsan kulağının oluşumu anne karnında başlamaktadır. Anne karnında bu oluşum esnasında kendini tamamlama söz konusu olmadığında veya genetik faktörlü bir hastalık söz konusu olduğunda (Otizm, Down Sendromu ve benzeri hastalıklarda) çocuk dünyaya işitme kayıplı olarak gelebilmektedir. İşitme kayıpları doğuştan olabileceği gibi doğum sonrası da ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan olan işitme kayıpları ülkemizde yapılan yenidoğan taramaları sayesinde doğar doğmaz tanımlanabilmektedir. Bunun amacı; erken tanı ve tedavi sayesinde çocukların yaşıtlarından geri kalmadan gelişimini tamamlayabilmesidir. Çocuklarda fark edilmeyen işitme kaybı, dil gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir. Dil edinimi ilk 5 yaşa kadar gerçekleşmektedir. Eğer çocuğunuzda herhangi bir işitme kaybı söz konusuysa ve bunun farkında değilseniz, çocuğunuz yaşıtlarına benzer dil ve konuşma gelişimine sahip olamayabilir. Okul başarısı olumsuz etkilenebilir, sosyal yaşamında ilgisizlik/isteksizlik görülebilir, dikkatsizmiş gibi algılanabilir.

Kendini ifade edebilen çocuklarda “Odyometri” dediğimiz test ile işitme testi yapılarak, işitme sağlığı kontrol edilir. Yaş olarak küçük ya da kendini ifade edemeyen çocuklarda ise doğal uyku esnasında yapılan ABR testi ile işitme kaybı kontrolü yapılabilir.